Parkinson cerrahisi, Parkinson hastalığının ilerlemiş safhalarında, ilaç tedavilerine yanıt vermeyen ya da ilaçların yan etkilerinin arttığı durumlarda başvurulan bir tedavi yöntemidir. Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten hücrelerin kaybıyla ortaya çıkan ve hareketle ilgili sorunlara yol açan nörolojik bir hastalıktır. Cerrahi müdahaleler, hastalığın semptomlarını hafifletmeyi ve hastaların yaşam kalitesini artırmayı amaçlar.

​

Parkinson hastalığının cerrahi tedavisinde en yaygın olarak uygulanan yöntem, "Derin Beyin Stimülasyonu" (DBS) olarak bilinir. Bu işlem, beyindeki belirli bölgelerin elektriksel olarak uyarılmasını içerir. Derin beyin stimülasyonu, beynin hareketleri kontrol eden bölgelerine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla uygulanır. Bu elektrotlar, hastanın göğüs bölgesine yerleştirilen bir jeneratöre bağlıdır ve bu jeneratör sürekli olarak beyne hafif elektriksel uyarılar gönderir. Bu uyarılar, beynin anormal aktivitesini düzenleyerek Parkinson’a bağlı titreme, katılık, yavaş hareket etme gibi belirtileri hafifletir.

​

DBS cerrahisi genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir, böylece hasta operasyon sırasında uyanık kalır ve cerrahlar hastanın tepkilerini değerlendirerek elektrotların yerleşimini en doğru şekilde yapabilir. Bu ameliyat sırasında beyinde herhangi bir hasar oluşturulmaz, bu da DBS yöntemini geri dönüşümlü ve ayarlanabilir bir tedavi seçeneği haline getirir. Hastalar, cerrahiden sonra jeneratörün ayarları doktor tarafından gerektiğinde değiştirilerek tedavi optimize edilir.

​

Parkinson cerrahisi ile hastalar, özellikle titreme, hareketlerde yavaşlama ve katılık gibi motor belirtilerde belirgin iyileşme yaşayabilir. Ancak cerrahi tedavi, hastalığı durdurmaz ya da tamamen iyileştirmez. Ameliyat sonrasında hastalar genellikle ilaç tedavisine devam eder, ancak daha düşük dozlarda ve daha az yan etkiyle. Derin beyin stimülasyonu, Parkinson hastalarının günlük yaşam aktivitelerini daha bağımsız bir şekilde sürdürebilmelerine yardımcı olur ve hastalığın ilerlemesiyle birlikte gelişen motor komplikasyonları hafifletir.

​

Parkinson cerrahisinin başarılı olabilmesi için, uygun hasta seçimi oldukça kritiktir. Ameliyat genellikle Parkinson’un ileri aşamalarında uygulanır ve titreme, hareket yavaşlığı gibi semptomları baskın olan hastalarda daha etkili sonuçlar verir. Cerrahiden önce hastaların nörolojik, psikolojik ve genel sağlık durumları detaylı bir şekilde değerlendirilir.

​

Sonuç olarak, Parkinson cerrahisi, Parkinson hastalığının ileri döneminde ilaçlara yeterli yanıt vermeyen hastalar için etkili bir tedavi seçeneğidir. Modern cerrahi teknikler ve teknolojiyle birlikte, bu operasyonlar hastaların semptomlarını hafifleterek yaşam kalitelerini önemli ölçüde artırabilir. Prof. Dr. Aydın Aydoseli gibi uzman beyin cerrahları, Parkinson cerrahisinde derin deneyime sahip olup, hastalarına en ileri düzeyde cerrahi tedavi hizmeti sunmaktadır.